Lozan’ın perde arkası: Hezimet mi yoksa zafer mi?

“`html

Yeni Şafak İnternet Yayın Yönetmeni Ersin Çelik ve AK Parti Ordu Milletvekili İbrahim Ufuk Kaynak, “Hafıza Büyük Resim” programının 95. bölümünde Lozan sürecini ve Türkiye’nin o dönemdeki diplomatik çabalarını ele aldılar. Kaynak, Lozan’da yaşanan müzakerelerin karmaşık dinamiklerini öne çıkararak, Türkiye’nin zor koşullar altında nasıl uluslararası alanda varlık gösterdiğine dikkat çekti.

Çelik ve Kaynak, programın yeni bölümünde aşağıdaki konuları tartıştılar:

Ersin Çelik:

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılı geride kalırken Lozan Anlaşması ile ilgili pek çok spekülasyon yeniden gündeme gelmektedir. Anlaşmanın geçerliliğini yitirdiği ve gizli maddelerin ortaya çıkacağı gibi görüşler öne sürülüyor. Ancak, Lozan Anlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi olduğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sona erdiğini bilmekteyiz.

İbrahim Ufuk Kaynak:

Lozan görüşmeleri sırasında İngiltere’nin İstanbul Hükûmeti’ni masaya davet etmesi dikkat çekici bir durumdu. Bu gelişme, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hızlı bir hareketi gerektirdi ve saltanatın kaldırılması gündeme geldi. Bu, Türkiye’nin temsiliyetinde önemli bir dönüm noktasıydı.

Ersin Çelik:

Lozan sürecinde bir İngiliz oyunu mu vardı?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Kesinlikle, Lozan sürecinde 1600’den fazla telgraf gönderildi. Bu anlaşma, kısa sürede imzalanan bir metin olmaktan çok, uzun süren bir diplomatik süreçti. İngiltere’nin telgraf hatları üzerindeki kontrolü tüm yazışmaları etkiledi.

“Türkiye Cumhuriyeti, sıfırdan inşa edilmiş bir devlet değil”

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı miras ile kurulmuştur. Bunun bilinci o zamanlar bile ifade ediliyordu. Fakat, Batılıların “Türkiye Cumhuriyeti aniden var oldu” iddiaları, geniş kesimlerde yankı bulmuştur.

Ersin Çelik:

Sultan Abdülaziz’in hal edilmesi de ilginç bir mesele değil mi?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Sultan Abdülaziz’in ölümü sır değil, bunları detaylı bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. Lozan’daki heyetimiz, Türkiye’nin kolektif iradesiyle hareket ediyordu. Diplomasinin nasıl işlediği üzerine derinlemesine düşünmek gerekiyor.

Ersin Çelik:

Peki, bu Diplomasi sürecinde neler yaşanıyordu?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Lozan’daki müzakereler, her iki taraf için de zorlu bir süreçti. Türkiye; kapitülasyonların kaldırılması, boğazların kontrolü ve Musul-Kerkük meselesi üzerinde ısrarcıydı. Çok sayıda engelle karşılaştık ama kararlılığımız önemli başarılar sağlamıştı.

“İngiltere İstanbul’u sadece bir kenara bırakmadı”

Ersin Çelik:

Montrö Mütarekesi’ni hatırlayıp Lozan ile olan bağlantısını değerlendirebilir miyiz?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Lozan’da var olan güç dengeleri, birçok konuda müzakere gerektirdi. Ancak doğru stratejik adımlar atılması sayesinde bazı tavizler verilerek masaya dönüldü. Bugün duruma bakıldığında, Türkiye’nin geçmişteki durumu daha iyi anlaşılıyor.

Ersin Çelik:

Sonuç olarak? Lozan Anlaşması, gerçekten bir zafer mi, yoksa bir hezimet mi?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Bu konu aslında hem bir zafer hem de kayıplarımızın olduğu bir durum. Yeni bir devletin kuruluşunu uluslararası düzeyde tescil etmek büyük bir başarıydı. Ancak kayıplar da yaşandı; özellikle Ege Adaları’nın kaybı, Türkiye’nin en acı noktalarından biridir.

Güç dengeleri Türkiye’nin lehine değişiyor. Ancak içerdeki provokasyonlar ve uluslararası durum bizi etkiliyor. Türkiye, geleceğini güvence altına almalıdır.

Ersin Çelik:

Geçtiğimiz yıl yaşanan diplomatik krizlerde adaların hatırlatılması Yunanistan’a önemli bir mesaj gönderdi. Bu konu ne zaman tekrar gündeme gelecek?

İbrahim Ufuk Kaynak:

Bu mesele ister istemez açılmak zorunda. Tarih, her zaman hatırlatır. Güç dengeleri değiştikçe, bölgedeki durum da değişecektir. Türkiye’nin bölgesindeki rolü giderek daha da önemlidir.

“`

Related Posts

Aday ofislerini açan CHP, ittifaklarda da Türkiye İttifakı söylemini önceliyor: ‘Kapımız herkese açık’

Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisleriyle seçim kampanyasını yaygınlaştırmayı hedefleyen CHP, ittifak görüşmelerinde erken karar vermeme stratejisini sürdürüyor. Parti kurmayları, “Adayımız hazır ama kimseyi adaya oy vermeye zorlamıyoruz. Açık kapı iletişimiyle tüm partilere saygı duyuyoruz” mesajı verdi.

Saray’a yakın kalemden ‘Mazlum Abdi’ iddiası: ‘İsrail Öcalan’ın yerine getirmek istiyor’

Saray’a yakın kalemlerden Abdulkadir Selvi, “İsrail Öcalan’ın yerine Mazlum Abdi’yi getirmeye çalışıyor. Böylece PKK içinde bir liderlik mücadelesinin ateşini yakıyor” iddiasında bulundu.

Kızıldeniz’in ışıltısı Biyolüminesans Fisheye ile büyüledi

Deniz canlılarının biyolojik ışıması olarak tanımlanan “biyolüminesans”, yeni bilimsel sistem sayesinde Kızıldeniz’de “Fisheye” (balıkgözü) ile kaydedildi.

Bursa yanarken AKP’li vekil köyde halay çekiyordu

Türkiye orman yangınlarıyla boğuşurken AKP Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, köy ziyaretinde halay çekti.

Şuhut’ta Trafik Kazası: Motosiklet Sürücüsü Hayatını Kaybetti

Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde otomobille çarpışan motosiklet sürücüsü M.K. hayatını kaybetti.

Beyt Hanun’da korkunç görüntüler: İsrailliler ‘tek bir taş bile bırakmadık’ diyerek paylaştı

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun kentinin, İsrail’in düzenlediği saldırılar sonucunda tamamen yıkıldığı hava görüntülerine yansıdı. İsrail kaynakları, yıkımın boyutunu “Tek bir taş bile bırakmadık” sözleriyle dile getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir